Şiir gibi geçti

BİR FESTİVALİN ARDINDAN

 

     Barış çığlıklarına sahne oluyordu, zılgıtlar arasında kayboluyordu savaşın kirli yüzü. Bir halayla mavi bir gülüşe yürek açıyordu yarınlara dair bembeyaz bir umut, bir aşk kokuyordu özgürlük ve bir kez daha on binler tek yürek oluyordu şehr-i Botanda Silopi’de…

 
     Geride bıraktığımız günlerde bu sene 3. sü düzenlenen Cudi-Nuh sanat ve kültür festivali tam 3 gün boyunca Silopililere ve dışarıdan gelen misafirlere savaşın kol gezdiği bu coğrafyalarda bir barış gülüşünün hediye etti.
 
      Silopi belediyesi öncülüğünde düzenlenen festival, hem katılımcılar, hem etkinlikler düzeyinde “ben dahil” herkesten tam puan aldı diyebiliriz.

Şahsım olarak, bu kadarını beklemiyordum. Festival programı elime geçtiğinde önce şaşırdım, acaba bu Diyarbakır ya da Batman’ın festival programı olmasın demedim desem yalan olur.

 

      Gerek tiyatro, gerek panel, gerek foto, yeme, yerel giysi vs sergiler, gerek sinema gösterimleri gerek şiir dinletisi, gerek konserler konserlerdeki Türkiye’de ve özellikle demokrat kişilikleri  öne çıkan, rüştünü ispat eden değerli sanatçı ve gruplarla tam bir profesyonel festival programı hazırlanmıştı.

 Silopi belediye başkanı sevgili Emin Toğurlu beyle festival öncesinde bir sohbetimizde bu sene Silopi’ye yakışır bir festival hazırlayacağız dediğinde,  ee ne olacak canım her zamanki gibi bir festival hazırlığı olacak dedim, Başkan Toğrulu ise, gülerek bana, ben bir şey demiyorum Dündar, sen sonra kararını eminim şaşıracaksın dediğinde ise göreceğiz demiştim..  Başkanım haklı çıktı.

Kesinlikle Silopi belediye başkanı Emin Toğrulu’yu tüm yüreğimle bir Silopili olarak kutluyorum.

 

        Böylesi profesyonel bir festivalle bizleri tanıtma başarısını gösterdiği için, son derece bilgi dolu tam bir kültür sanat festivali hazırladığı için  kendisine teşekkürler diyorum…

 Özellikle festivalin kötü hava koşullarına rağmen aksamadan devam etmesi ve yine kötü hava koşullarına rağmen yağmura çamura aldırmadan eli-hemse akın eden on binlerce Silopiliyi de gerçekten kutlamak boynumun borcu.

 

    Kısaca bir bütün olarak Festival bayram havasında geçti, irili ufaklı hiçbir olayın olmaması da ayrıca beni sevindiren bir diğer önemli dip not.

 

      Birde olayın perde arkasında görülmeyen bir noktada şu oldu, Silopi belediyesi çalışanlarının 3 gün boyunca geceli gündüzlü görevlerini festival boyunca yüreklerini de katarak  ter dökmeleri de benim dikkatimden kaçmadı. Hepsini kutluyorum.

 

       Dışarıdan gelen sanatçı, katılımcı, şair, yazar, belediye başkanları, gazeteciler, akademisyenler, gruplar vs misafirlerimiz, Silopililerin misafirperverliklerini görmesi de ve Silopi’den son derece memnun ayrılması da ki, “bir çok sanatçı dostumdan da duyduğum cümleydi,” Silopililer bir kez daha bizi mahcup etti. Demeleri de bize yakışan  bir Silopili olarak gururlandığım bir tabloydu.

 

       Mezopotamya’nın tam ortasında, Botanın merkezinde Cudinin eteklerinde şehri Silopi’de bir kez daha barış, sevgi ve kardeşlik mesajlarının dört bir yana yayılarak verilen bir festivalden arta kalan hafızalardan kolay kolay silinmeyecek ne çok anı kaldı.

Eminim bu festivale gelemeyen kaçıranlar çok şey kaçırdıkları gibi çokta  üzülmüşlerdir.

      Yağmur çamur demeden festivale en güzel elbiselerini giyerek bayrama gider gibi gelen gençleri gördüğümde toplumsal barışın sanat ve kültürle geleceğine olan inancım da bir kez daha artı da diyebilirim…

    Bu anlamda bu tür önemli organizasyonların önemini anlama babında kültür ve sanatın değerini anlama noktasında çok önemli  bir yol kattetik.

 

     

      Arjen arıden, Lal Laleş’e Mem Bawer’den Ferhat Tunc’a, Koma Kulilken Rojê (Çocuk korosundan Botan Dengbejlerine, Vesyi Altay’dan Koma Pele, Koma Agri Jiyandan Cevdet Bağcana, Şerefxan Ciziri ‘den M.şerif Gençdal’e,  Rojbin’den Koma Laleş’e Elif Uludağ’dan Hülya İpek’e kadar bit bütün olarak bütün sanatçı, şair, tiyatrocu, akademisyen vs  tek tek hepsine Silopi’ye teşrif ettikleri için bize bir tarih bıraktıkları için bir bir sonsuz teşekkürler diyoruz.

Silopi’de bir kez daha tarih yazdıkları için..

     

        Bu arada sizlerinde dikkatini çekti mi bilmem, ama benim en çok dikkatimi çeken bir anekdot şuydu; daha açılışı bir seneye sığmayan Silopi Laleş Kültür merkezinin başarısıydı. Neydi o ya, tiyatrocular, çocuk korusu sanatçı yüreği ile profesyonelleri aratmayan o pırıl pırıl yetenekleri izlediğimde bu kültür merkezini açanları ayakta alkışlamak geldi içimden, bravo diyorum. 10 puan size.. Laleş kültür merkezinin Sevgili Selim başta olmak üzere bütün değerli çalışanları, böyle giderseniz artık seneye bir bütün olarak festival tamamen sizlerin üretimleri olan gencecik sanatçı kardeşlerimiz verecek. İnanınız Laleş kültür merkezinin bünyesinde ders alan yetenekleri izlediğimde ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bu mutluluğu bize tattıran ve bu merkezi Silopi’ye kazandıran başta değerli Toğurlu’ya ve katkısı gecen herkese "sanat ve kültür adına Silopi adına" başta Laleş kültür merkezi çalışanlarına sonsuz teşekkürler diyorum…

 

     Ayrıca festival boyunca adeta uyku nedir bilmeyen görevli kardeşlerime ve yine beni şaşırtan bir efor sarf eden başkan Toğurlu’ya bu festivali Silopi’ye kazandırdığı için şükranlarımı bir borc biliyorum.

Ne diyeyim, darısı Şırnak merkez ve diğer ilçe belediyelerine…

 

   Seneye yine aynı güzellikleri görmek umuduyla diyorum…

                                                           

                          Sevgi ve barışla kalınız…
06.05.2010

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ