Ekmeğimizi Paylaşmayı Bilelim

Bu yaşlı dünya öyle devirlere ve toplumlara şahit oldu ki, kalplerinin karanlığı çehrelerine, çehrelerinin kabusluğu toplumlarına şahitlik etmekteydi. Kendilerine yapılmasını istemedikleri halde başkalarına zulmü reva görüyorlardı. Her türlü ahlâksızlık zirveye çıkmıştı.

Canavarlar dahi yavrularını yanlarında büyütürken, onlar kendi öz çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Evet cahiliye toplumu ve cahiliye insanından bahsediyorum. Üzülerek de olsa bahsetmek zorunda hissediyorum kendimi. Belki zaman dilimi olarak çağlar atladık ancak anlayış ve yaşantı biçimi olarak o normlara daha yakınız desek abartımı olur bilemiyorum!!!

Aslında orta doğuya baktığımızda genel manzara bunu doğrular nitelikte ya neyse!.

Değerli okurlar; “Ramazan ayı ki, onda Kur’an insanlara yol gösterici olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun.”der yüce Allah.. (Bakara/185)” Yüce Allah’ın bizlere lütfettiği nimetlerden birisi de Mübarek Ramazan ayıdır. Ramazan ayı ibadet, rahmet ve mağfiret ayıdır. Bereketi bol, hayrı çok olan bir aydır. Bu ay, yardım, bağış, rahmet ve ihsan ayıdır. Ramazan ayı, bir yıllık maddi ve manevi kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tevbe edip Müslümanların hakka yönelme yönünde  geliştiği maddî ve mânevî bir terbiye ayıdır.

İnsanlığı, fikrî ve delalet düşüncesinden, cehaletten kurtarıp, ilme, medeniyete ve dolayısıyla sonsuz mutluluğa ulaştıran Kur’an-ı Kerim, bu ayda nazil olmuştur. Müslümanlar için Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, bu ay içerisinde yer almaktadır. Bu ayın faziletini Yüce Allah, şöyle beyan etmiştir: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kendisinde Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsun.

Değerli okurlar, Ramazan ayıyla ekonomik krizin içiçe geçmesi ülkenin her yanındaki yoksulluk ve sefalet manzaralarının da yürek parçalayıcı görüntüleri ve acılarla televizyonlar tarafından evlerimize taşınmasını iyice yoğunlaştırdı.     Gün geçmiyor ki şu veya bu şehirden aç, açık, terkedilmiş, vatandaşlarla mahkûm, bakımsız, çıplak insanlarla ilgili haberler gelmesin. Özellikle sahipsiz, çoğu zaman babalarınca unutulmuş, kimi kimsesi olmayan küçük çocukların içler acısı durumları gerçekten yürek parçalamakta. Ve Ramazan ayının havasının takviye ettiği manevî duyguların hız kattığı hayır faaliyetleri, yoksulluk ve sefaletle mücadelenin önemli bir aktörü olarak elinden geleni yapmakta. İyi ki yapmakta, ama bizler bu hayırların ve de yardımlaşmanın sadece bu ayla sınırla olmaması gerektiğini iddia etmekteyiz..

İnsanların karakter özelliklerinin bir yanı hayırseverliktir. Tarih boyunca güçlü ve varlıklı birçok insan, muhtaç insan kardeşlerine yardım ede gelmiştir. Bu yardımlar bilhassa açlık ve sefaleti gidermeye yönelik olduğunda daha asil anlamlar kazanmaktadır Toplumsal anlamda dayanışma ve yardımlaşma ruhu ölmüşse o toplum öz dinamiklerini yitirmiş ahlakı acıdan bir uçuruma sürüklenmiştir… Bu acıdan özellikle  ilimiz Şırnak’ta yada yaşadığımız şehirlerde Ramazan ayında, yardımlaşma ve dayanışma içinde fakirlerimizi kuruma onlara her türlü maddi manevi desteklerimizi sunmaktan geri kalmamamız gerekir… Dileğiyle..

Paylaşım, Dua, Sevgi ve Barışla Kalınız…

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ