|
|
"KRAL ÇIPLAK!” |
|
KRAL ÇIPLAK!” “Lahana Ve Turşuya Hala Rağbet Var!” 22 Ağustus günü, bu köşemden yayınlanan”bu ne lahana bu ne turşu adlı” aşağıdaki yazımla ilgili,internet yoluyla “olumlu tepkilerini bildirip”bana yazan yaklaşık 84 duyarlı vatandaşlarımız,bu yazıyı tekrar yayınlamam için benden rıcada bulunmuşlardı. Aradan geçen zaman zarfı içerisinde,benim internet adresime yazıyi Son kez yayınlamam için onlarca e-mail daha geldi. Yazıma gösterilen bu (yoğun)olumlu ilgi beni sevindirmiştir.İtiraf edeyimki, yazarlık hayatımda bu denli yoğun ilgiyle karşı karşıya kalan önemli bir yazı olarak yazı tarihime geçti.. Bundan dolayı teşekkürlerimi sunmak isterim… Bende onları kırmayarak ve siz değerli okurların da affına sığınarak, 22 Ağustus günü yayınlanan yazımı sizlere “değişiklik yapmadan olduğu gibi” tekrardan(son kez) sunmak istedim. Ve aynı zamanda önümüzdeki dönem içerisinde sözkonusu konularla ilgili değişik kurumlardaki yaşanan çarpıçı”ihalelere fesat karıştırıldığı iddiaları ve yolsuzluklar yapıldığı iddialarını içeren yazıları şikayetleri dsansur@hotmail.com adresime iletmeninizi istiyorum... Herkes şunu çok iyi bilsin,hiç bir kurum hiç kimsenin babasının çiftliği değildir. Kurumun adı ne olursa olsun, hiç kimse kendini halktan güçlü görmesin. Kendilerini halka rağmen, halktan güçlü görenlere “kamu kurumlarını değişik kılıflar adı altında hortumlayanlara” yine en büyük cevabı “yargı verir” halk verir. Bu da biline!... Şimdiden bana katlanacağınız için teşekkürler Şırnak… BU YAZIM TEKRARDIR… Geride bıraktığımız hafta içerisinde Yerel gazetelerin taraflı haber yaptıkları iddiasıyla İnsan Hakları İl Kurulu’na başvuran bazı kişiler, her hangi bir somut kanıt göstermeden yerel basını şikayet ettiler. Buna istinaden İnsan Hakları İl Kurulu’nun yerel gazetelere “ve gazetemize” uyarı yazısı göndermesini çok ciddi BİR HAK İHLALİ olarak görmekteyiz. Şırnak ili ve ilçeleri alt yapıdan üst yapıya,eğitimden sağlığa,yol sorunundan (il, ilçe,mahalle,köy ve mezrasına kadar) su sorununa, sosyal yapısından kültürel çalışmalarına, orman yangınlarından ağaçların katledilmesi,yıkılması,yakılması kesilmesine, yerel-kamu veya özel kurumlarda “habur başta olmakla beraber” rüşvet,yolsuzluk ihale yolsuzlukları iddialarına,haburda dönen enva-i çeşit garipliklerden Şırnak kömür ocaklarında bazı dinazor şirketlerin Şırnak halkı üzerinde rant sağlamasına, Silopi’de Karkey Termik Santralinin Silopi’nin geleceğini ipotek altına alıp kitle imha silahları gibi kanser vakalarına neden olabilecek çevre ihmallerine kadar, Şırnak ili ve bazı ilçelerinde “bazen günlerce” elektrik kesintilerinden,ineklerin Şırnak ve ilçelerinde çevre ve görüntü kirliliğine,il ve ilçelerimizde çöplerden sokaklardaki yolların rezaletine, tarihi ve kültürel mirasların kendi haline bırakılmasından yok olmasına kadar vs vs vs.. istediğimiz kadar uzatabileceğiniz sorunlarla boğuşurken ve benzeri sorunlarla doluyken,ve hatta Şırnak’ta bulunan bütün taşların,kayaların,duvarların,(kesilmeyen yakılmayan)ağaçların altından-üstünden sorun çıkıyorken, varın siz il insan hakları kurulu olarak, halkın haber hakkını “Şırnak gibi her tarafı sorun olan bir ilde yapan” yerel basınla uğraşın… Bu ne lahana bu ne turşu? Şırnak ta, halkın gözü kulağı dili ve adeta yüreği haline gelen yerel basın, günden güne Şırnak’ta büyüyerek “Şırnak halkının kutsal desteğiyle” gelişirken, var olan gazetelere de yeni gazeteler eklenmekte. Bu Şırnak adına son derece sevindirici bir gelişmedir. Şırnak Haber gazetesi, Çağdaş Şırnak gazetesi, Haber73 gazetesi, Expres İdil gazetesi gibi bu halka bütün sıkıntılara zorluklara rağmen hizmet eden gazetelere günden güne bazı kendini bilmez ne idüğü belirsiz “sözüm ona vampir gibi milletin sırtından rant sağlayanlar” tarafından çeşitli tehditlere,hakaretlere alçak saldırılara maruz kalırken,siz il insan hakları kurulu olarak, sanki başka işiniz yokmuş gibi yine o tip insanların kanıtsız iddialarını kaala alarak halkın haber alma hakkını halka iade eden basınla uğraşmaktasınız uyarı veya kınama göndermektesiniz.. Sormak isterim sizlere, Şırnak İl İnsan Hakları kurulunun değerli üyeleri; Şırnakımızın adeta çiğeri olan ormanlar yakılıyor,yıkılıyor kesiliyorken neredeydiniz neredesiniz?Şırnak ili ve ilçeleri genelinde “nüsufa orantılı olarak” on bin kişiye bir sağlık oçağı düşüyorken, 5000 kişye bir Doktor, 7000 kadına bir Ebe,9000 kişiye bir Hemşire,13000 kişiye bir sağlık personeli düşüyorken ne iş yapmaktasınız? İlk öğretimlerde Şırnak ili Öğretmen açıkları açısından Türkiyenin en sonlarında yer alırken, branş öğretmenleri konusunda trajediler yaşanırken, ÖSS sınavlarında güzel Şırnakımız yine rezil kepaze bir noktada duruyorken, bunun sosyolojık nedenleri sizleri hiçmi düşündürmüyor?. Aslında bir taraftan bu duyarlılığınız beni sevindirmekte.ancak diğer taraftan da yığınla problemlere sessiz kalışınızda beni bir o kadarda düşündürmüyor değil? Çok merak ediyorum burası patagonyamı… Yoksa ben kendimi Merkür’ün bir mezrasındamı görmekteyim. Yada yanılıyormuyum? beni bu uykudan uyandır anne? Yada sizler sayın il insan hakları kurulu üyeleri lütfen… Peki siz il insan hakları kurulu olarak birilerinin güya bizleri kanıt göstermeden şikayet etmelerini dikkate alıp kınarken,acaba bizlere yapılan alçakça saldırıları niçin kınamamamaktasınız? Bizmi art niyetliyiz yoksa sizlermi demiyorum yinede? Yada nedir bu yapılan! Evet, geride bıraktığımız haftalarda Beytüşşebap festivalinde bizzat bana “özellikle bazı kurumlarda birilerinin yaptıkları yolsuzlukları yazdığım veya dile getirdiğimden “olacakki” dolayı rahatsız olan birileri,yine birilerini kullanarak (öyle sanmaktayım) bana alçakça bir saldırıda bulunuldu. Ve bunu duyan herkes,özellikle değerli Belediye Başkanları, sivil toplum dernekleri siyasi partilerin değerli temsilcileri, duyarlı vatandaşlar, İl ve ilçelerde bulunan muhtarlar, bizleri desteklediklerini dile getirirken, kendilerinden korkan halkın sırtına çöreklenmiş kan emici insanları şiddetle kınadıklarını telefonlarla yazılarla açıkladılar.. Madem ki basınla ilgili hassasiyetiniz bu denli yoğun,o zaman neden bunu da kınamadınız.! onuda çok merak etmekteyim. Hayır ben illada bizi destekleyin demiyorum.bari köstek olmalayım lütfen arkaradaşlar, en azından yolumuzu kesmeyin. Bırakın işimize bakalım. Ya sağlıklı bir yol gösterin, yada yoldan çekilin lütfen.. Yada elllerinde kanıtlı olanları kaala alınız… Bu arada bana yapılan saldırıyı kınayan DEHAPLI Belediye Başkanlarına,Ak Parti Yöneticilerine,Sivil toplum derneklerine,Muhtarlara ve bütün herkese en derin insanı yüreğimle şükranlarımı sunmak isterim. Aynı zamanda saldırıyı yapan ve özellikle yaptıran kişileri , isimleri yaptıkları yolsuzluklarla çalkalanan insanları “kanıtladığımız anda”tesbitli bir şekilde tüm Şırnak halkına (en yakın bir zaman biriminde) isimleriyle beraber teşhir edeceğimizde bilinsin… Evet değerli İl İnsan Hakları Kurulu üyeleri, biz Şırnak haber gazetesi olarak, bu güne kadar kalemimiz unurumuzudur ülküsünden asla taviz vermedik vermeyeceğiz de.Hakkın yanında, halkın yanında,devletimizin(Dolayısıyla halkımızın) çıkarlarını göz önünde bulundurarak objektif bakış açımızdan asla da ödün vermeden yolumuza devam da edeceğiz. Kim ne derse dersin Allahtan başka kimseden çekinmeyeceğiz.. saldırılarda bizleri asla yıldırmayacaktır. Çünkü arkamızda bir halk desteğinin olduğunu bize yapılan bu alçak saldırıda net bir şekilde “gördük.tekrar Teşekkürler Şırnak Varsin birileri bu halkın yarınlarına ipotek koysun, çalsın, çırpsın, zehirlesin”karkey”, ormanları yaksın,kessin,yollarda trafik kazalarından onlarca gencecik insanlarımız mağdur olsun,öğretmen gelmesin, doktor olmasın,hemşire-ebe gelmesin, 10000 bin kişiye bir sağlık ocağı düşsün?HALKIN GÖZÜ,KULAĞI,DİLİ OLAN BASINA ADI YOLSUZLUKLARA KARIŞAN BAZI İNSANLAR “BİRİLERİNİ KULLANARAK” ALÇAKÇA SALDIRILARDA BULUNSUN, Her sene yapılan ÖSS sınavlarında tüm Türkiye’ye rezil olalım,işsizlik yüzbinleri bulsun,hiçbir istihdam alanları yaratılmasın, hak ve hukuk ihlalleri gecikerek devam etsin, tarihi miraslarımız yok olmayla yüz yüze bırakılsın,fakirliğe çözüm getirilmesin,yıllar gecsin yollar geçsin. Ama siz yinede bizimle uğraşın, sayın değerli il insan hakları kurulu İYİ UYKULAR EFENDİM… “hayırlı işler…..!!!! “Basın sansür edilemez… 1966 yılında Birleşmiş Milletler “Vatandaşlık ve Siyasi Haklar için Uluslararası Sözleşme” ve 1978 yılında Unesco “Kitle İletişim Araçlarına İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi”ni kabul ederek evrensel kuralı koymuştur. Buna Göre; “kamunun bilgi edinebilmesini güvence altına almak, kamunun kullanacağı bilgi kaynak ve araçlarının çeşitliliği ile olur. Böylece, her bireyin gerçeklerin doğruluğunu araştırabilmesi ve olayları yansız olarak değerlendirebilmesi sağlanır. Bu yüzden gazetecilerin haber verme özgürlüğü ve bilgi toplayabilmek için her türlü olanakları bulunmalıdır”. Dündar Sansur...-17.10.2005
|
|
|
|