Öte Hüzünler…

 

Sessiz çığlıkların göğe yükseldiği
Aydınlık bir yaz gecesinde,
Sensizliğin girdabında boğulurum.
Hasret denizinde çırpınışlarım nafile,
Gözlerine dair,
saçlarına,
yanaklarına,
Narin ellerinin sıcaklığına dair
Kurduğum bembeyaz düşlerim,
Acıların şimşekleriyle çarpışıyorken bedenim,
Nacizane düşer özlemlerine gözlerim,
Karanlıkların dehlizlerinde kaybolurum.....

Senin düşlendiğin karanfil kokulu gecede,
Yüreğim yalnız, kimsesiz ve üzgün
Seni özlüyorum düşümde bir şebnem,
Asi bir iklimin güneşiyle kavrulur,
Tenimde buharlar arşa yükselir,
Ne senden öte, ne de senden beridir
Sensizliğin çorak demleri coğrafyamda.....
Yeşertiyorum yeniden ezik düşlerimi,
Yüreğime kaç bin fidan diktim, yarınlara dair
bilemezsin, asi gözlüm bilemezsin

Göz yaşlarımla suladığım kaç bin sen soldun
Ve kaç cemre düştü gözlerinin yokluğunda,
Kaç yıldız kaydı, kaç şafak devirdim,
Kaç şafakta hançer yedim dört yanımdan,
Kaç bin idam sehpası kuruldu yokluğunda,
Kaç ölümleri yaşadım yeni doğuşlarda.....

Seni her düşünüşte düşüyordun usumdan,
Ben üşüyordum gecenin aydınlığında,
Aydınlık bende üşüyordu yokluğunda,
Yokluğun yakıyordu bizi, biz yanıyorduk
Asi bir rüzgar getirirdi teninin kokusunu,
Tenimde boy veriyordu kan çiçekleri.....
Mehtap, umarsız izliyordu
Canın canda cayır cayır yanışını.
Ne susuyor ne de konuşuyorduk,
Sessiz çığlıklarla sensiz çığlıklarda
Bir güneşi daha doğuruyorduk.....

Sırrında seherlerin özlemin resmini çiziyorduk
Ve biz batıyorduk güneşin doğuşlarında,
Yıldızlarla beraber senle başlayan sensizliklere,
Sen başka bir kıyıda yeniden doğuyordun.....
Ben O kıyıya koşuyordum can havliyle,
Sende yeniden doğuyor, yeniden batıyordum
Güneş bizde, biz güneşte,
Sen bende, ben sende
Biz bizde hep doğuyorduk her batışlarda…
Ve ben sensizliklerde seni yaşıyordum yudum yudum
 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ