Bana öyle bakma, alışık değilim böyle derinden yakmalara....
Senli anlara dönebilmek o kadar kolay mı sanırsın,
Bilmem kaç bin yıl oldu son gidişin
habersiz ve buruk?
Gelirsin diye kaç zaman erittim, kaç zamana eritildim bilir misin?
Gecelerime yıldızlar dört doğar, dört bin kez doğar ama nafile.
Karanlıklarda gökkuşağını göremeyecek kadar kör edemezler.....
Görebilmekteyim uzakta olsan da, yüreğime yakınlığını çözemezler....
Duyabiliyorum seni,
adı memnu bir şarkının anlaşılmayan sesinde
Yüreğimde köz köz, usul usul çalınır
dağlarımın eteklerinde sesin.
Seni sende aramak, ne zor şeymiş gülüm,
böyle yetim, böyle sensiz.....
Dağın yamaçlarında bir elimden hançer yemek
Sığdırılabilir mi bir kaç cümleyle kara sayfalara
Oysaki bu ilk hançer değildi yediğim bir elimden,
Tarihsel anların soykırıma dönüştüğü bu yürekte.....