|
|
Sebebi Yokluğun |
|
Yokluğun, lal bir çığlıktır, anlatılmaz Yaşamın ikilemlerinden tecelli eden bir asi Olmadık sığ zamanların aşk sözcükleridir Çocukların ezberlediği bir destani nutuktur Kutsal sözcüklerin cevvalidir öpülen kitabelerden Yokluğun, efsunkar bir mitolojide esrarlı bir varlıktır Adına asırlar süren bir cenktir Bin bir yıl süren bir hesaplaşmanın adıdır Varlığına can verilen bir sevdanın nakşıdır yokluğun
Karanlık, ölü gibi çökerken gecenin üstüne Kentler kabuğuna çekilir yokluğunda Evlerde cerihalar kabuk bağlar Devası bulunmaz bir yangın derinliğidir yürek Can havliyle ay düşerken dağlara, gelincikler büyür Usul usul büyürsün özlemlerin kıyısında Yokluğun büyür, cemre düşer toprağa Sen düşersin gözlerime, gözlerim düşer toprağa Toprak karışır bedene, beden can verir cananda
Yokluğundur sebep bütün zamansız ölümlerin Mucip yokluğundur bütün hazin vedaların Hicretlerin ve korsan yaşamların ötelere gidişlerine Firarilerin dağ kuytularında tedirgin bekleyişlerine Mültecilerin na-makbul isteklerine Dar ağacına asılan yarınların gözyaşlarına Mucibi yokluğundur sevgili! ...
Varamıyorsa Anka kuşu Kaf dağına Mem Zin’e Ferhat Şirin’e Bahar güle Gül bülbüle
Ve fecr-i sadıkta Doğmuyorsa güneşler Mucibi yokluğundur sevgili! ...
Karabasanlar, kaderin kederine elem topluyorsa Bütün günah tarlalarından Bulutlar, çocuk gözlere demir atmışlarsa Semadan ölüm yağıyorsa Dicle’ye! Ve sürgünlere postalanıyorsa, ona sevdalı yürekler Sahipsiz bir mezar gibi öksüz kalınıyorsa nazar, Nedeni yokluğundur sevgili! …
Ve yine öldürülüyorsa Habiller Yine çarmıha geriliyorsa İsalar Ateşlere atılıyorsa İbrahimler Tur-i Sina'ya özlem duyuyorsa yeniden Musalar Nuh gözünü tekrar Cudi’ ye dikmişse Zulmün çarkına kılıç kuşanıyorsa Muhammediler Çağdaş Firavunlar, Nemrutlar Ebucehiller yeniden türüyorsa Mucibi yokluğundur sevgili! …
Varamıyorsa Anka kuşu Kaf dağına Mem Zin’e Ferhat Şirin’e Bahar güle Gül bülbüle
Ve fecr-i sadıkta Doğmuyorsa güneşler Mucibi yokluğundur sevgili! ... |
|
Dündar Sansur | |
|
|
|
|