Sürgün...

Sen varken içimde, dağ meltemleri eserdi
Düşerdi; yanık, çilekeş bağrıma siluetin
Her uzanışımda kaçardı apansız
Nereye dönsem karanlık,
nereye baksam sen
Bir hayalet gibi ardım sıra geliyordun
Sokak başlarında izini görür,
her sese seni katardım
Anlamsızlaşınca yaşam, seni bana yetim bırakır
Çocuklar kadar masum olur
Bir köşeye çekilir, düş kurardım …


Geçtiğin yollarda özlemİ çizer
Buğulu camda resmini seyrederdim
Yağmurda gökkuşağı çizer her renge adını verirdim
Bak soluyorum gözlerinde, görmüyor musun?
Bak artık, cevval sesim cızırtıya bıraktı, dinliyor musun?
Son güneşe -merhaba - diyecek kadar ömrüm kaldı mı,
bilmiyorum
Ve sen hala umursamıyorsun! ...
Ben ki, her gelişimde seni sevmenin
Sana vaslın akıbetini biliyorken
Hala sen diyorum
Hala sana yelken açıyorum
Sana hasretimi söyleyemeden
Beni her gelişimde sürgüne yolluyorsun
Artık zamanı hayalime gömdüm ………
Resmini çizmiyorum artık buğulu gözlerime
Ardından dua etmiyorum, yağmur yağsın diye
Gökkuşağını artık ben çiziyorum gökyüzüne
Sana inat,
hasrete inat,
sana sürgün geliyor yüreğim …

 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ