Sen varken içimde, dağ meltemleri eserdi Düşerdi; yanık, çilekeş bağrıma siluetin Her uzanışımda kaçardı apansız Nereye dönsem karanlık, nereye baksam sen Bir hayalet gibi ardım sıra geliyordun Sokak başlarında izini görür, her sese seni katardım Anlamsızlaşınca yaşam, seni bana yetim bırakır Çocuklar kadar masum olur Bir köşeye çekilir, düş kurardım …
Geçtiğin yollarda özlemİ çizer Buğulu camda resmini seyrederdim Yağmurda gökkuşağı çizer her renge adını verirdim Bak soluyorum gözlerinde, görmüyor musun? Bak artık, cevval sesim cızırtıya bıraktı, dinliyor musun? Son güneşe -merhaba - diyecek kadar ömrüm kaldı mı, bilmiyorum Ve sen hala umursamıyorsun! ... Ben ki, her gelişimde seni sevmenin Sana vaslın akıbetini biliyorken Hala sen diyorum Hala sana yelken açıyorum Sana hasretimi söyleyemeden Beni her gelişimde sürgüne yolluyorsun Artık zamanı hayalime gömdüm ……… Resmini çizmiyorum artık buğulu gözlerime Ardından dua etmiyorum, yağmur yağsın diye Gökkuşağını artık ben çiziyorum gökyüzüne Sana inat, hasrete inat, sana sürgün geliyor yüreğim … |