Haydi Git...

Çekip gittin, öylece beni bırakıp gecenin yalnızlıklarında
Bir yanım hançer yarası,
diğer yanım kaçak tütün kokusu,
Ben odamda, nemli bir çay buğusu.
Çekip gittin, öylece odamda nem,
Yüreğimde çoraklık, ranzamda adın,
Yatağımda bin yıllık bir yalnızlık çığlığı dolaşır
gönül şafaklarımda

Sıcak bir beden isyanı,
düşümde öfke,
yarınımda umutsuzluk
ve karanlık çizerdin çekip giderken
Mehtap seni çizerdi,
sen güneşe dönüşürdün,
güneş sana.
Gece karanlık,
gece hain derdi ozan
gece ihanet, gece karayel.....
Sen seher olamıyordun,
bahar olamıyordun,
Sen boğazımda düğümlenen buruk bir sevinç
Gecemde hasretler tespih tespih boynuma sarılırdı.
Dualarımda adın
beddualarımda hayalin melankolisi,


Dedim ya “gene git” ne son gidişin bu,
Ne de son sitemim bu
“gene git”
Ben, ne zor alıştım bilemezsin,
Hep savaştım karanlıklarımda kalabalık
yalnızlıklarla.

Ama, sen de gittin diğerlerinin gittiği gibi
Bırakıp beni gecenin kahredici soğukluğuna,
ölümcül sensizliğine

Bir zehir, cüzamlı yokluğuna bir verem
yüreğimde bin acı...
Yokluğunda ölüm bir yaşam, ölüm bir sevda..

Evet Gül bakışlım! ;
bu kaçıncı gidiş,
kaçıncı sonbahar....
kaçıncı yaprak dökülen yaşamımdan.
Baharlarımda en taze düşlerimde
kaçıncı gülüm bu solan
kaçıncı kahrediliş bilemezsin..

Haydi durma sende git…

 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ