|
|
İçerde. |
|
Rüzgar, özgürce dağıtırdı zülfünü Güneş bahar gibiydi Tam iklimiydi sevda öpücüklerinin Dudağımız kuruydu ve tuzlu Deniz uzak ve hırçındı; anlardım -Gök mavi- derlerdi dinlerdim Koyu sohbetler, harlı hayaller Voltalarda düşler, barışa dairdi Kavuşmaktı, özlemdi, sevgiliydi Görünmezdi kaldırımlarında insanlar memleketimin Caddelerinde egzoz kokuları çoktan karışırdı rüzgara Bir yaşam akardı gümbür gümbür dışarıda Biz dışındaydık dışarıdakilerin Biz, İçerde, İçerlerde, İçeride, Mahpustuk…
Çizik atardık geçen günlere, bin bir umutlarla… Gül gülistandı; bebeklerin gülüşlerinde görürdüm Yağmur, ateşleri yakardı, “ateş dinerdi” görüş günlerinde Bir kent düşerdi, sevgilim liberteyi tahassür ederken gök mavi Hırçın bir aşkı kim tutar, yoksa güneşi Yoksa ırmaklardan yatarak toprağa ciğerlerini kutsaması Yoksa yıldızlara uzanamaması bir eylül gecesinde Kim tutar bu aşkın kahkahalı hırçınlığını, yoksa hapis..
Gelen giderdi, kalan bizdik Kalmazdı ellerimizde, izler alırlardı Uzun olurdu burada geceleri de kışların Kar yağardı sessizce biz yatardık kar görmezdi Düşlerimize akan ırmakları, nehirleri denizleri Özlerdim gözlerini denizde, Özlerdim denizi gözlerinde, Özlerdim hem denizi, Hem gözlerini gözlerimde, Özlerdim içerde seni… |
|
Dündar Sansur |
|
|
|
|