İçerde.

 

Rüzgar, özgürce dağıtırdı zülfünü
Güneş bahar gibiydi
Tam iklimiydi sevda öpücüklerinin
Dudağımız kuruydu ve tuzlu
Deniz uzak ve hırçındı; anlardım
-Gök mavi- derlerdi dinlerdim
Koyu sohbetler, harlı hayaller
Voltalarda düşler, barışa dairdi
Kavuşmaktı, özlemdi, sevgiliydi
Görünmezdi kaldırımlarında insanlar memleketimin
Caddelerinde egzoz kokuları çoktan karışırdı rüzgara
Bir yaşam akardı gümbür gümbür dışarıda
Biz dışındaydık dışarıdakilerin
Biz,
İçerde,
İçerlerde,
İçeride,
Mahpustuk…


Çizik atardık geçen günlere, bin bir umutlarla…
Gül gülistandı; bebeklerin gülüşlerinde görürdüm
Yağmur, ateşleri yakardı, “ateş dinerdi” görüş günlerinde
Bir kent düşerdi, sevgilim liberteyi tahassür ederken gök mavi
Hırçın bir aşkı kim tutar, yoksa güneşi
Yoksa ırmaklardan yatarak toprağa ciğerlerini kutsaması
Yoksa yıldızlara uzanamaması bir eylül gecesinde
Kim tutar bu aşkın kahkahalı hırçınlığını, yoksa hapis..

Gelen giderdi, kalan bizdik
Kalmazdı ellerimizde, izler alırlardı
Uzun olurdu burada geceleri de kışların
Kar yağardı sessizce biz yatardık kar görmezdi
Düşlerimize akan ırmakları, nehirleri denizleri
Özlerdim gözlerini denizde,
Özlerdim denizi gözlerinde,
Özlerdim hem denizi,
Hem gözlerini gözlerimde,
Özlerdim içerde seni…
 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ