Bir Anka kuşu mu Kaf dağındaki? Bir göç mü senden daha ırağa düşen? Ve sana yazdığım kadar anlatmıyor, Hiç bir efsane ve hiç bir devrim Vaslına ermek istediğim kadar kavgalı değil Hayatla mematın ardından Daha çok sana olan sevdam...... Bir çığı devirerek sana gelişim bahar gibi Gelincikler içinde açıyor an be an.. Bir dağı devirerek, Ateşini kor kor içine sindirerek su serpiyor sana gelişim... Bir yıldıza ulaşmak kadar zorken saçlarıma takıp gelişim...
Her mahmurlu gözde uyanırken Ben seninle olduğum rüyayla Aya inat, geceye inat sana doğru, Bir yıkılışla değil her yıkılışta Gamzemdeki izdin… Ne kadar koşsam yakalardı beni ellerin Kafesteki kuştum ben… Sen hülyamdaki cennet hurisi, hazalım, maralım nerdesin? Yakarışım sana, lal mı kesildin ne? Çığlığım içime gömülmek üzere Yüreğinin sesiyle ne zaman ses vereceksin,
Cemre toprağa mı düşecek hep böyle? Hep böyle mi sürecek sevdamız? Hep kefen mi giyecek mavi düşlerim ? Hep “sen” diyecek ben, sevdam kalacak içimde
“Nerdesin “ diyecek mecalim kalmadı
|