Ey Sevgili...

 

Meşakkatsiz bulmadım seni ey sevgili!
Kaç dünya gezdim, yalın gözlerle
Çırılçıplak bir yaşamın vartalarında
Kaç kez yolum kesildi; kırk haramilerce
Bir bir geçtim sırat köprülerinden
Dağların aman vermez fevklerinden
Sana yelken açtım, bağrımı dindirmeye
Külfetsiz bulmadım seni ey sevgili!

Dört pare sevda coğrafyası
Bir mayın kavşağıydı, bütün kanyonlar
Dicle’nin hatırına ölüm can vermişti
Katran karası gözlerine çekiyordu burada yaşam
Kaç çölün serabından geçti, sınamanın acıları
Susuzluğuma bir gülüşün yeter gibi
Sana geldim yüreğimin susuzluğunu gidermeye
Meşakkatsiz bulmadım seni ey sevgili



Kaç bin savaş mızraklarından zehir yedim
Kaç bin yaram var izlerini silemediğim
Kaç hançer yedim soy kütüğümden
Kaç ölüm, kaç ihanet, kaç isyan, kaç idam
İsimsiz bir çocuğun bakışlarındaki sertlik gibidir
Gelişlerime bakışı makus talihin…
Faili meçhul cinayetlere adım yazılıydı
Kader ve baht kelam ve kalem,
Bizden yana değildi hiçbir tarih
Yılmadan ölümlerden kan alarak
Sürgünlere yol alır tebessüm, gelir yine de can
ve meçhul bir yaşamın failine
Sıkılan kurşun acıtmazdı bu yürüyüşleri
Yara aldım kan vermedi yaşam, aynı gen grubunda değildik
Yarama merhem olacaksın diye
Sana yelken açtım, ey sevgili!
 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ