|
|
Yasaksın Bana Yasak... |
|
Sevda yüklü bulutlar dolaşırken akşamlarımda, Her gece bir gökkuşağı çizerim umut tonunda. Bir güvercinin kanatlarında doğar da ay ışığı, Penceremden içeri süzülür hayalin sesi usul usul
Sen, bu vakitlerde beklenen yağmurum… Yüreğimin sahillerine vuran en hoyrat dalgalarım..... Nağmelerinde yasaksız en özgür şarkılarım..... En yoğun anında parçalanan yokluklarım..... Yalnızlıklarıma esen deli poyrazlarım.... Karanlıklarda aydınlığa olan özlemlerim.... Nasırlı elerimde açan güneşlerim.... Çorak bedenimi sarmalayan esirimsin.
Mezopotamya tadında hüzün girdabında, Şafaklarımda yarınlara saklamaya çalışırken seni, Bir çocuk edasında ürkek ve boş gözlerle, Fırat gibi deli, Dicle gibi derinden, Hizil gibi coşkun akan.....
, Zindanlara Kurşunlara dizilir en sevda hallerim..... dönüşürüm zindanlar bana dönüşür..... Bulanıklaşır düşünceler, düşüncelere set gerilir
Bir kez daha Gülüm yoksun. Yoksunluğuna takılır; sevgim, sevdam, kar beyaz düşlerim. Ve bir kez daha Gülüm: Yasaksın, bana yasak… |
|
Dündar Sansur |
|
|
|
|